• Haberveinsan.com

Gazeteci-Yazar Nevzat Çağlar Tüfekçi 11 Mayıs Cumartesi günü, Akbelen maden ocağından kalkan tozların çevreye etkilerini incelemek ve araştırmak için İkizköy’e gitti. Köylüler, kesilen çam ağaçlarından sonra şimdi de maden ocaklarından kalkan tozların rüzgârın da etkisiyle uzak mesafelere kadar ulaştığını ve geniş bir çevreyi olumsuz etkilediğini anlattılar. Kalkan tozların çevredeki tarımsal faaliyetlere zarar verdiğini, bahçe bitkilerine, meyve ağaçlarına ve zeytinler üzerinde yarattığı zararlı etkilerin yanında insanlar da solunum yolu rahatsızlıklarına yol açtığını dile getirdiler.

Ziyaret sırasında evi o bölgede olan ve 5 yıldır süren Akbelen direnişinin simge isimlerinden birisi olan Aytaç Yakar’ın evine de uğrayan Gazeteci-Yazar Tüfekçi, Aytaç Yakar'la sohbeti sırasında, onun 70 öncesinin hasta CHP'lisi ve Ecevit hayranı Musa Onur'un kızı olduğunu öğrendi. Onur, bu özelliğinden dolayı çevresinde ECEVİT olarak da anılırdı. Musa Onur, emekçi bir insandı ve o tarihlerde emek mücadelesi içinde yer alan bir kişiydi. 1969 yılında Milas’ta düzenlenen tütün mitinginde 68 kuşağının devrimci önderlerinden Deniz Gezmiş’le birlikte TEKEL binası önünde bir konuşma yapmıştı. Mevsiminde Milas Salıpazarı’nda güzel kokulu nergis ve sümbüller satardı. Ankara’ya da bu mis kokulu çiçekleri götürürdü.

Bunun üzerine Tüfekçi, Musa Onur ve kızı Aytaç Yakar’la ilgili olarak sosyal medya hesabı facebook’tan “Bir Portre” başlıklı paylaşım yaptı. Paylaşım kısa sürede ilgi gördü. Paylaşımı okuyan ve annesi Milaslı olan Feral Erkan Aytaç, Tüfekçi’ye ulaşarak,  yıllardır aradığı ama izini bulamadığı yeğeninin, gerçekten Musa Onur’un kızı olup olmadığını sordu. Emin olmak istiyordu. Onun kızı olduğunu öğrenince sevindi ve telefonunu istedi.

Uzun süredir onları aradığını belirten Aytaç, bu tesadüften dolayı çok mutlu olduğunu ve yeğenini hemen arayacağını ifade etti. Bir sosyal medya paylaşımı, birbirlerini arayanları biraraya getirmişti. Bu, 55 yıllık bir ayrılığın sona ermesiydi.

Feral Erkan Aytaç görüşme sonrası, Tüfekçi’ye şunları söyledi:  "Teşekkür ederim Nevzat Bey... Dün akşam çok uzun, çok duygusal bir telefon konuşması yaptık Aytaç'la. Ben adımı söylemeden beni ismen hatırladı. Sen benim teyzemsin, annemin kardeşisin dedi. Çok duygulandım. Üç çocuğu var. 55 yaşlarında... Tam babasının kızı... Beni çok merak ediyormuş. Nasıl bulurum diye hep düşünüyormuş... Karşılaşmamızı sağladınız sağolun. Sizin yazılarınızı baştan sona okurum. Tam okumasaydım gözümden kaçabilirdi..."

Aytaç Yakar ise görüşme sonrası duygularını şöyle dile getirdi: “Canım teyzem seni çok özledim. Sanki annemi gördüm, annemin sesini duydum. Canım annem huzurlu, mutlu yat annem. Teyzeme kavuştum, onu buldum. Onu hiç yüzyüze görmedim ama ben 55 sene sonra, telefonla da olsa onunla konuştum. Çok duygulandım çok da mutlu oldum. Dünyalar benim oldu. En kısa sürede onunla biraraya gelmek istiyorum.”